Bu yazı tatilde
fotoğraf çekmeyi sevenler için.Sizin sandığınız kadar zor
değil. Yeterki bazı yöntemleri dikkatlice uygulayın. Artık tatil her
mevsim yapılıyor. Tatil yaparken de gezilen görülen yerlerin
fotoğraflanması ve bunların dönüşde arkadaşlarınızla paylaşılmasını kim
istemezki? Belki şu an bir çoğunuz tatil planları yapıyorsunuz. Kiminiz tatil planları yaparken,
kiminiz de belki gidecekleri yeri çoktan belirleyip hazırlık
aşamasındasınız.
Fotoğraf çekmeyi ve çekilmeyi
seviyorsunuz. Tatile gittiğinizde de hoşunuza giden yerlerin
fotoğraflarını çekip, döndüğünüzde bunları dostlarınızla paylaşıyorsunuz.
Bundan keyif alıyorsunuz. Gerçekten yaz aylarının en güzel yanlarından
biri de, tatili geçirdiğiniz yerde, gezdiğiniz ve gördüğünüz yerleri
fotoğraflamak, yaşanılan anıları ölümsüzleştirmek, çektiğiniz
fotoğrafların başkaları tarafından da beğeni ile izlenmesinin size verdiği
haz tartışmasız çok güzel bir duygu.
Fotoğraf, görsel sanatların
yüzyılımızda vazgeçilmez, geliştirilebilir öğesi ve sanat dalı haline
gelmiştir. Gelişen teknoloji fotoğraf makinesini kullanımını
kolaylaştırarak her kesimden insanın kendi imgelerini oluşturmasında ve
görselleştirmesinde kullanabileceği pratik bir araç halini almıştır.
Günümüzde fotoğraf çekmenin bu kadar kolaylaşması, bas-çek düşüncesini
yaratmış ve anlatım dili özelliğini geri plana atmıştır. Oysaki fotoğrafa
ister bir hobi olarak ister profesyonel bir bakışla yaklaşılsın, her kare
bir anlatım şekli, bir ifade biçimi taşır. Başka bir ifade ile ancak
fotoğrafta kimlik yakalamış kareler, değer olarak görülebilir. Yaşadığımız
dünyaya sadece gören değil, sorgulayan, eleştiren gözlerle bakmak
aklımızı, imgelerimizi oluşturma ve görselleştirme yolunda etkin
kılacaktır.
Tatil için yola çıkacak ve
tatilinde fotoğraf çekecek olanlara bazı önerilerimi aşağıda özetlemeye
çalışacağım.
Yola çıkmadan önce;Gideceğiniz yöre ile ilgili
araştırma yapın. Tarihi mekanlar, fotoğrafik değer taşıyan yerleri, daha
önce çekilmiş fotoğrafları v.s. Google'dan faydalanarak öğrenebilirsiniz.
Tarihi mekanlarla ilgiliyseniz, yapıların ya da mekanların tarihçelerini
internetten araştırıp bilgi sahibi olun. Gerekirse yazıcınızdan çıktı
alıp, yolculuk sırasında fırsatını buldukça göz atmanız faydalı olacaktır.
Gideceğiniz yerlerle ilgili daha önceden yazılmış olan turist rehberi veya
kitap ya da kitaplar varsa almanızı ve yine yolculuk boyunca okumanızı
öneririm. Hem yolculuğunuz sıkıcı olmayacak hem de, gittiğiniz yere özel
bilgileri öğrenmiş (biliyor olanız bile hatırlamış) olacaksınız.
Son kontroller;
- Yedek pillerinizi aldınız mı?
- Yedek hafıza kartlarınızı
aldınız mı?
- Şarj cihazınızı aldınız mı?
- Lenslerinizi aldınız mı?
- Filtrelerinizi aldınız mı?
- Tripodunuzu aldınız mı?
- Çektiğiniz fotoğrafları
depolayabileceğiniz harici HD yada benzeri depolama ünitenizi aldınız mı?
Bütün bunlar tamamsa gönül
rahatlığında yola çıkabilirsiniz.
Ne tür fotoğraflar?
Gideceğiniz bölgedeki fotoğrafik değer taşıyan manzaralar mutlaka vardır.
Önemli olan çekim noktanızı ve çekim zamanlarınızı iyi belirleyip çalışma
yapmanız.
Gideceğiniz bölgede, özellikle yöresel düğünler,
festivaller v.s. gibi o yöreye özel sosyal etkinlikle olabilir. Bunlar
hakkında bilgi edinip, zamanlamanızı da ayarlayabilirseniz, arşivinizde
çok güzel belgesel fotoğraflarınız olacaktır.
Gittiğiniz bölgede,
turistik eşyalar satan yerlerde bölgeye özel kartpostalları inceleyin.
Hoşunuza giden kartlardaki fotoğrafların nerelerden çekilebildiğini
öğrenin. Bu, çok fazla zaman harcamadan ve kısa yoldan güzel fotoğraflar
çekmenizin bir başka yoludur.
Gittiğiniz yöreye özel, flora ve
fauna yaşamını mutlaka araştırın. Başak yerlerde göremeyeceğiniz bitki,
çiçek v.s. fotoğrafları çekebileceğiniz gibi, yine yöreye özel bazı
hayvanları da fotoğraflama şansınız olacaktır.
Zaman bulursanız,
bölgedeki fotoğraf dernekleri ya da birlikleriyle temas kurmayı deneyin.
Gittiğiniz yerdeki fotoğrafik değer taşıyan her şeyi onlar çok daha iyi
biliyor olmalılar. Bu tanışıklık size daha kısa sürede çok güzel
fotoğraflar olarak geri dönecektir.
En güzel fotoğraflar,
gölgelerin en uzun olduğu zaman dilimlerinde çekilir gerçeğinden
hareketle, özellikle gündoğumu ve gün batımı saatlerini iyi
değerlendirmenizi öneriyorum.
Özellikle gezi fotoğrafçılığında neyin ne
zaman karşınıza çıkacağı belli olmaz ve genellikle de çok büyük
sürprizler sizi bekliyordur. Bunu düşünerek, makrodan manzaraya,
belgeselden gece fotoğraflarına, portreden stil life fotoğraflara kadar
çok geniş bir yelpazede çalışabilirsiniz
Tabi bütün bunların olabilmesi
ve dönüş yolunda çok güzel fotoğraflarınızın olmasını istiyorsanız,
ekipmanınızı iyi tanımanızı, ekipmanınızla ne tür fotoğraflar
çekebileceğinizi bilmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Yeni ekipman alma
yerine, mevcut ekipmanlarınızı kullanarak ne tür fotoğraflar
çekebileceğinizi biliyor olmanız, sizi daha güzel sonuçlara götürebilir.
Makinenize hakim olmak ve onu hak ettiği şekilde kullanmak için
makinanızın kullanım klavuzuna zaman zaman göz atmanızı öneriyorum.
Yaklaşım ne olursa olsun:
Fotoğrafta bir anlatım dili oluşturmak için öncelikle fotoğrafla ilgili
teknik alt yapının geliştirilmesi gerekmektedir. Bu da fotoğraf makinesini
tanımak ve ona hâkim olmakla başlar. Fotoğrafı oluşturan temel konuların
bilinmesi ve uygulanması fotoğrafta bilinci arttırarak doygun ve farklı
sonuçlara ulaşmaya zemin hazırlar.
Hepinize sevgi ve saygılar
sunuyor, keyifli ve bol fotoğraflı tatiller diliyorum.
Hayri ÇALIŞKAN
Fotoğraf
Sanatçısı/Eğitmen
Fotograflar © Hayri CALISKAN