Fotoğrafı seviyorsunuz ve bir gün bir DSLR fotoğraf makinesine sahip oldunuz. Artık size gördüğünüz ve sizi çok etkileyen manzaraları fotoğraflayıp, çevrenize gösterebileceksiniz. Sosyal paylaşım ortamlarında paylaşarak beğeniler alacaksınız. Fotoğraf makinesine sahip olan kişilerin en başta yöneldikleri konu, manzara fotoğrafçılığıdır.
Manzara fotoğrafçılığı dendiğinde ilk akla gelen isim kuşkusuz Ansel Adams. Şu ifadeleri fotoğraf literatürüne geçmiştir. "Peyzaj fotoğrafçılığı fotoğrafçının yüce testidir - ve çoğunlukla en büyük hayal kırıklığı"
Tabiki bu sözlerinin altında onca yıllık tecrübe ve deneyim yatıyor. Güzel bir manzaraya bakıyorsunuz, önünüzde duruyor ve sizi çok etkiliyor. Bu güzel manzarayı fotoğraflayarak bir yerde doğaya ayna tutuyorsunuz. Bu aynayı tutarken, tutma açınızı, kotunuzu belirlemede, sizdeki alt yapı eksikliğinden dolayı ayarlamada zorluklar çıkıyor karşınıza. Çoğu zaman da sizi çok etkileyen görüntünün fotoğrafınıza yansımadığını görerek hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Çünkü siz fotoğrafı çekerken sadece makinenin deklanşörüne bastınız. Fotoğrafı makine çekti. O yüzden fotoğrafınız sizi gerçeği kadar etkilemedi.
Oysa yapmanız gereken önce fotoğrafı yapmaktı. Fotoğrafı yaparken, nerede duracağınızı, hangi yükseklikte çalışacağınızı, hangi açıdan çalışacağınızı, kadraja neleri alıp neleri kadraj dışına iteceğinizi, ilgi merkezine odaklanmayı ve makinenize “Benim gördüğüm gibi gör” komutu vermeyi yapmadığınız için sonuç bu kadar hüsran oldu.
At binmenin bir dizi kuralı vardır. Eğer acemi bir biniciyseniz at sizi sırtından atacaktır. Ama usta bir binici iseniz, altınızdaki at vereceğiniz tüm komutlara uyacak ve sizi istediğiniz yönde ve istediğiniz tempoda götürecektir. Bu atölyede "At" fotoğraf makinenizdir. Ona; "Benim gördüğüm gibi gör !" komutu vermeyi öğreneceksiniz.
Bu örnekten yola çıkarsak; bir kompozisyonu oluşturmak (fotoğraf yapmak) içinde, fotoğrafçının deklanşöre basmadan önce göz önünde bulundurması gereken fotoğraf sanatında önceden tecrübelerle ortaya çıkan belli kabuller vardır. Bu hassasiyetle çalışmak için deklanşöre basmadan önce bir dizi ön hazırlık gerekir. Deklanşöre basma, ressamın tuvale koyduğu son fırça izi, bir şairin son mısrasının son kelimesinin son harfi, bir yazarın romanındaki son kelime ardına koyduğu noktalama işaretidir.
Çok kolay gibi görünen doğa ve manzara fotoğrafçılığı, fotoğraf dallarının içinde beklide çalışılması en zor ve karmaşık konulardan biridir. Bu atölye sonunda, Doğa ve Manzara Fotoğrafçılığı için gerekli olan tüm bilgileri, uygulayarak öğrenecek ve tecrübe kazanacaksınız.
Doğa ve Manzara Fotoğrafçılığı Atölyesi, haftada bir gün ve günde 4 saat olmak üzere toplamda 6 haftalık ve 24 saatlik bir süreçte gerçekleşiyor.
Atölyemiz, bire bir kişiye özel ve kapalı gruplar için düzenlenmektedir. Atölye tarihleri, bu doğrultuda kişiye özel belirleniyor. Bilgi ve rezervasyon için; fotoatolye@hayricaliskan.com veya +90 539 319 5590
Fotograflar © Hayri CALISKAN